Saturday, January 29, 2011

41-46: Haftalik Rapor

Pazartesi'den bugune (Cumartesi)

Butun hafta AB raporu, konferans raporu ve benim FOTEME gorusmem uzerinde calismakla gecti. Pek cok atolye calismasi da vardi; akil hataliklari uzmanlari, lise ogrencileri, facilitatorler, cevreciler...Persembe gunu Mavi Marmara olayindan sonra yola cikan Israilli gemide bulunan adamla nihayet konusma firsati buldum. Oldukca kisa bir konusmaydu cunku toplantiya geri donmesi gerekti. Ama ogrendigim kadariyla geminin kaptani oymus. Yakin zamanda konusmak uzere sozlestik, muhtelemen bir sonraki toplanti gunu olan Persembe.

Gecen Sali Timo ve Julia'yla Joseph Emanuel'i hastanede ziyarete gittim. Joseph bu kez bana bir suru soru sordu, egitimim, ne yapmak istedigim, burada ne yaptigim ve tabii ki koyden dedikodular. Bir saat kadar kaldik orada, sonra Joseph dinlensin diye vedalasip yanindan ayrildik. Kudus'te hava her zamanki gibi serindi ama guzel bir gun oldu. Eski sehir yakinlarinda dolandik, yemeklik eksiklerimiz vardi onu tamamladik, ucuzundan bir su isiticisi bulduk mutfak icin. Fakat otobusleri karistirinca eve donusumuz gecikti. Yolda yine dusundum, bu sehir aslinda cok cok guzel bir sehir olabilir, gosterisli, sasaali degil ama bakimli, sade ve zarif. Ozellikle de barlarin ve antikacilarin oldugu sokaklar ve eski sehrin turistik bolumleri bakimli. Belediyenin sehirdeki eski ve tarihi binalari nicin restore etmedigini, sehrin gobeginde veya etrafinda yakin zamanlarda insa edilmis acayip cirkin, kocaman tas apartmanlara nicin izin verdigini anlayamiyorum. Temizlikse ayri bir konu. Cogu dindar sehir sakinleri ve belediye coplerini tenekelere veya sokaga atma konusunda cok dusunmuyora benziyor. Bu durum beni sehri daha cok gezmeye ve kesfetmeye tesvik ediyor, evet.

Bu hafta verimli bir idman haftasi olamadi, dun haric. Dun nihayet spor salonunda idman yaptim. Iki saatin uzerinde hem de. Iceri girip stall bar'i, tirmanma iplerini ve jimnasik matlarini gorunce agzim kulaklarima vardi tabii ki. Zemin de kaygan degil, capoeira calismak icin son derece uygun, kocaman bir salon. Salona karanlikta gitmek biraz urkutucuydu, itiraf ediyorum. Mekan Baris Okulu yolunda, aksam 6'dan sonra cok az insanin gectigi bir yol burasi. Giris, iki bina arasindaki daracik agaclikli bir yoldan, cok az isik fakat birini soymak icin cok firsat var gibi. Gecen gece Okul'a bir hirsiz girmeye calistigi icin muhtemelen gergindim. Fakat tuhaf kilidi sabirla acmayi basardim (elbette isim bittikten sonra kapiyi ayni basariyla ve ceviklikle kilitledim.) Gerisi, oldukca keyifli ve tatmin edici bir idman.

Cuma gunu cevreciler atolye calismasinin ilk gunuydu. Bu calismanin bir parcasi olarak Kudus'ten bir sosyoloji profesoru Cevreci Adalet konulu bir ders verdi. Tum konusma elbette Ibranice'ydi ama bazi slaytlar Ingilizce olunca az da olsa konu basliklarini anlayabildim. Tabii Nava'nin kisa sureli simultane tercumesi de faydali olmadi degil. Bu konuyla ilgili biraz okuma yapip yarinki Gidon Bromberg gorusmesinde belki ilgili bir soru sorabilirim. Bugun Cumartesi olduguna gore elimi cabuk tutmak gerekiyor. Ayrica bugunu Neve Shalom'da gecirip Tel Aviv'e yarin sabah gitmeye karar verdim. Belki yarin sabah Tel Aviv'e giden biri bile olur koyden. Malum yarin is gunu. Cumartesi aksamini orada gecirip hostel parasi vermenin hicbir alemi yok. Pazar gecesi zaten mecburen kalacagim. Odami simdiden ayirttim, Hayarkon48 Hostel'de, plaja bir dakika yuruyus mesafesinde :D Bakiniz su hostel: http://www.hayarkon48.com/index.asp?id=1

Pazar epey yogun olacak. Once Bromberg'le gorusme, sonra Miami'deyken tanistigim Israilli film hocasi ve doktora ogrencisi Pablo Utin'le bir kahve, belki baska arkadaslarla da bulusurum, plajda rahatlama, Suzanne Dellal'da gaga dersi, hemen ardindan Yafa'da capoeira dersi! Sonra muhtemelen harika bir uyku, erkenden kalkip trenle neve shalom'a geri donme.. Hah. Gaga nedir diyenler suraya bakabilir: http://www.danceinisrael.com/2010/04/announcing-the-gaga-intensive-2010/

No comments:

Post a Comment